بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ
اِنَّ الْمُصَّدِّقٖينَ وَالْمُصَّدِّقَاتِ وَاَقْرَضُوا اللّٰهَ قَرْضاً حَسَناً يُضَاعَفُ لَهُمْ وَلَهُمْ اَجْرٌ كَرٖيمٌ
قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:
إِنَّ المُؤْمِنَ لِلْمُؤْمِنِ كَالْبُنْيَانِ يَشُدُّ بَعْضُهُ بَعْضًا
BİRLİK, BERABERLİK VE DERNEKLERİMİZ
Muhterem Müslümanlar!
Okumuş olduğum ayet-i kerimede Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: “Sadaka veren erkeklere, sadaka veren kadınlara ve Allah’a güzel bir ödünç verenlere, verdiklerinin karşılığı kat kat ödenir. Ayrıca onlara değerli bir mükâfat verilecektir.”[1]
Okuduğum hadisi şerifte ise Resul-i Ekrem Efendimiz şöyle buyurmaktadır: “Müminlerin birbirlerine olan bağlılığı, birbirine kenetlenerek inşa edilmiş bir binanın tuğlaları gibidir.”[2]
Aziz Müminler!
Birlik ve beraberliği sağlamak, Allah katında çok kıymetli bir davranıştır. Bu birlikteliğin sağlanmasına katkıda bulunmak hem dünyevi hem de uhrevi mükâfatları beraberinde getirmektedir.
Ayrıca, bu birlik ve beraberliğe önderlik eden Müslümanlar çok daha büyük bir mükâfata nail olacaklar ve ahirete yönelik büyük bir yatırım yapmış olacaklardır. Zira bu iyilik önderleri, birlik ve beraberliği sadece kendileri için değil, gelecek nesiller için de sağlamış olmaktadırlar.
Kıymetli Müminler!
Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “Kim din yolunda güzel bir işe öncülük eder ve kendisinden sonra yapmış olduğu bu öncülük etkisini devam ettirirse, kendisinden sonra o işi yapanların sevabını aynısıyla elde eder. Üstelik yapanların sevaplarından da bir şey eksilmez.”[3] Ayrıca diğer bir hadisinde şöyle buyurur: “Allah’ın rahmeti ve yardımı toplulukla beraberdir”[4] Yani, ilahi rahmet, topluluğun sağlandığı yerdedir.
Değerli Kardeşlerim!
İşte geçmişten bugünlere, bugünlerden yarınlara uzanacak olan derneklerimiz, birlik ve beraberliğimizin yansıdığı en bariz mekânlardır. Bu mekânların inşa edilmesinde öncü olan büyüklerimiz, hala amel defterlerine sevap yazdırmaya devam etmektedirler. Ayrıca büyüklerimizin türlü zorluklar içerisinde temelini attığı bu kurumlarımız, dinî ve manevî hayatımızı yaşadığımız, kendi kimliklerimizi geliştirdiğimiz, birlikte yaşama gücünü bulduğumuz ve sonuç itibariyle ilahî rahmetin üzerimize yağdığı yerlerdir.
Bugün üzerimize düşen görev ise, bu bayrağı daha ilerilere taşımak ve devamı için aktif rol almaktır. Eğer bunu yaparak gençlerimize örnek olursak, onların da yeri geldiğinde üzerlerine düşeni yapmalarına zemin hazırlar ve gelecek nesillerin kaybına engel olmuş oluruz.
Ramazan ayınızı tekraren tebrik eder, oruçlarımızın ve tüm ibadetlerimizin kabul olmasını; Rabbimizin bizi birbirini seven, hayırlı işlerde yardımlaşan kulları arasına katmasını niyaz ederim.
[1]Hadîd, 57/18.
[2]el-Buharî, Salât, 88.
[3]Müslim, İlim, 16.
[4]et-Tirmizî, Fiten, 7.
L’UNITÉ, LA SOLIDARITÉ ET NOS ASSOCIATIONS
Chers musulmans !
Dans le verset que je viens de lire, Allah (jj) nous informe ceci : « Ceux et celles qui dépensent leurs biens en aumônes et qui consentent à Dieu un prêt gracieux, tout cela leur sera multiplié et ils auront une récompense généreuse. »[1]
Et dans le hadith que je viens de lire, notre Prophète (saw) dit ainsi : « Les croyants entre eux sont comme une construction, ils se soutiennent les uns les autres. »[2]
Chers croyants !
Le fait d’assurer l’unité et la solidarité au sein de la Communauté est un acte très précieux auprès d’Allah. Et le fait de contribuer à la formation de cette unité et cette solidarité engendre des récompenses considérables ici-bas et dans l’au-delà. Cependant, les musulmans qui prennent une responsabilité majeure pour la réalisation de cette unité et cette solidarité, eux, recevront une belle récompense inestimable et auront fait un grand investissement pour leurs vies de l’au-delà.
En outre, les pionniers de bonté et de bienveillance assurent parfaitement l’unité et la solidarité au sein de la Communauté non seulement pour eux-mêmes, mais aussi pour les générations futures. Et tant que cette conscience perdure, les acteurs de cette unité et cette solidarité – comme une aumône ininterrompue – continueront à récolter des bonnes actions.
Chers fidèles !
Le Prophète (saw) nous informe que «Celui qui instaure – au nom de l’Islam -une bonne tradition, aura une récompense équivalente à celle de ceux qui suivent cette tradition…»[3] Par ailleurs, dans un autre hadith, Le Prophète (saw) nous instruit que «La miséricorde et le soutien d’Allah est avec le groupe rassemblé pour Lui.»[4]
Chers frères, chères sœurs !
Nos Associations, créées par nos ainés, pour la réalisation des activités sociales et religieuses, sont les lieux qui reflètent notre unité et notre solidarité de la manière la plus apparente. Nos ainés qui ont été les pionniers dans la construction de ces lieux continuent aujourd’hui encore à récolter les fruits de leurs bonnes actions. De plus ces institutions, dont les fondations ont été bâties avec toutes sortes de difficultés, sont des lieux où nous vivons la religion, la spiritualité, la culture et les valeurs universelles.
Aujourd’hui, notre devoir, est de porter encore plus loin ces associations en s’engageant activement afin de permettre leurs pérennités. Ainsi, nous réussiront à devenir des exemples pour nos jeunes, nous leurs ouvrirons la voie pour qu’ils s’engagent et qu’ils accomplissent leur part d’engagement le jour venu et ainsi nous éviterons également la perte des générations futures.
Je termine mon sermon en vous souhaitant un bon Ramadan. Que toutes nos adorations, nos prières et nos jeûnes soient acceptés, et je demande à notre Seigneur de nous inclure parmi Ses serviteurs qui s’aiment mutuellement et qui s’entraident dans les bonnes œuvres.
[1]Al-Hadid (Le fer), 57/18.
[2]Al-Bukhârî, Kitâb al-Salât, 88.
[3]Muslim, Kitâb al-‘Ilm, 16.
[4]At-Tirmidhî, Kitâb al-Fitan, 7.
