بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
وَالْعَصْرِۙ , اِنَّ الْاِنْسَانَ لَف۪ي خُسْرٍۙ
اِلَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ ,
وَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
قُلْ أَمَنْتُ بِا للهِ ثُمَّ اسْتَقِمْ
İMAN VE SALİH AMEL
Muhterem Müminler!
Allah (cc) Yüce Kitabında: “Asr’a yemin olsun ki insanoğlu mutlaka bir ziyandadır. Ancak iman edenler, salih amel işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır”[1] buyurmaktadır. İmamı Şafii Sadece Asr suresinin insanlığın tüm problemlerini çözebileceğini bildirmiştir. Sahabe-i Kiram birbirleriyle karşılaştıklarında bu sureyi okumadan ayrılmazlardı.[2] Hz. Peygamber (S.A.V.) Kendisine “Yâ Resûlallah! Bana İslâmı öylesine tanıt ki, onu bir daha senden başkasına sormaya ihtiyaç hissetmeyeyim, diye soran Süfyan İbni Abdullah’a şöyle dedi: “Allah’a iman ettim de. Sonra dosdoğru ol.“[3] Birçok âyet ve hadiste iman ve amel kelimesi birlikte zikredilmiştir.
Kıymetli Müminler!
İman, Allah’ın varlığını ve birliğini, Peygamberimizin Yüce Allah’tan getirdiklerini dil ile ikrar kalp ile tasdik etmektir. İman, kul ile Allah arasındaki sevgi ve güven bağıdır. Bu İmanın gereği de İslam’ın emri olan ibadetleri, salih amelleri, tüm insanlığa faydalı, örnek, iyi işleri yapmaktır. Bu ikisini hak hukukla, sabırla kemâle erdirip taçlandırmayanlar zarardadır. Bunun gereğini yapanlar ise Rabbimizin sonsuz müjdelerine nail olacaklardır.
Değerli Müminler!
Kıyamet günü mizanda sevapça en ağır gelecek kelimenin “La ilahe illallah, Muhammedun Rasülullah” olacağı bilinciyle imanımızın kıymeti her daim bilelim. Onu koruyabilmek için söz, fiil, eylem ve ibadetlerimizi dinimizin emrettiği çerçevede düzenlemeye çalışalım. Her daim dua edelim ki son sözümüz de bu güzel kelam olsun.
Hutbeme şu Ayeti Kerimeyle son vermek istiyorum. “İman edipte güzel işler (salih ameller) yapanlar ve Rablerine gönülden boyun eğenlere gelince, işte onlar cennet ehlidir. Onlar orada ebedî kalırlar”.[4]
[1] Asr Suresi ,1-3
[2] Beyhaki, III, vr. 174
[3] Müslim, İmân 62.
[4] Hud ,11/23.
LA FOI ET LES BONNES ACTIONS
Chers Musulmans !
Dans la sourate al-Asr du Saint Coran, notre Seigneur Tout-Puissant dit: “Par le Temps ! L’homme est certes, en perdition, sauf ceux qui croient et accomplissent les bonnes oeuvres, s’enjoignent mutuellement la vérité et s’enjoignent mutuellement l’endurance.”[1]
Quant à la source rapportée par l’imam Mouslim dans son Sahih, Soufiaan ibn Abdallah avait posé une question au Prophète (s.a.v.) : Je dis : “ô Messager d’Allah ! Dis-moi dans l’Islam une parole à propos de laquelle je n’interrogerai personne d’autre que toi” alors le Prophète lui a répondu par : Dis : “Je crois en Allah, et reste sur le droit chemin.”[2]
À la lumière des versets et des hadiths, nous pouvons affirmer ce qui suit : la foi consiste à attester avec la parole et à approuver avec le cœur, l’existence et l’unicité d’Allah ainsi que tout ce qu’Il a révélé à notre Prophète. La foi est le lien d’amour et de confiance entre un croyant et son Créateur. Cette croyance requiert l’accomplissement des pratiques religieuses, des actes justes ainsi que des actions qui sont bénéfiques et exemplaires pour toute l’humanité. Malheur à ceux qui ne font pas ainsi avec droiture et patience, et qui ne s’excellent pas en ce sens. Ils seront privés de la satisfaction d’Allah. Quant à ceux qui agissent ainsi, alors ils bénéficieront de la récompense sans fin de notre Seigneur.
[1] Sourate Al Asri ,1-3
[2] Beyhaki, III, vr. 174