Tefekkür / La réflexion

0
370

Aklın İbadeti: Tefekkür

 

Muhterem Müslümanlar!

Yerlerin ve göklerin yegâne sahibi olan Yüce Allah, insanı en mükemmel biçimde yaratmış ve ona maddî-manevî birçok lütuf ve ihsanda bulunmuştur. Bu lütuf ve ihsanların en önemlilerinden biri de akıldır. Akıl hakkı batıldan, doğruyu yanlıştan, faydalı olanı zararlıdan ayırt etmemiz için insana verilmiş üstün bir meziyettir. Bu nedenle Kuran’ın muhatabı akıllı insandır. Yüce Rabbimiz şöyle buyurur: “Sana Rabbinden her ne indirilmişse, bunların hak olduğunu gören kimseyle, bunu göremeyecek kadar kör olan kimse bir midir? Bu gerçeği yalnızca akıl ve sağduyu sahipleri anlar!”1

Aziz Müminler!

Aklın sağlıklı olarak işleme süreci ise tefekkürdür. Tefekkür, gerçeği anlamak ve doğru davranmak için emek verip düşünmektir. Bizler tefekkür ederek yaratılış gayemizi, Allah’a kulluğun önemini, vaktin kıymetini ve sâlih amelin değerini idrak ederiz. Kâinattaki eşsiz dengenin ve sayısız nimetin farkına varırız. Göklerin ve yerin, dağların ve denizlerin, ay ve güneşin, bilinen ve bilinmeyen nice güzelliklerin yaratılışındaki hikmeti kavrarız. Tefekkür sayesinde olaylara ibret nazarıyla bakar, ders çıkarır, payımıza düşen sorumluluğu alırız.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: “Akıllı kişi, nefsine hâkim olan ve ölümden sonrası için çalışandır.”2Bu hadis, nefsin terbiyesi ve tezkiyesi için aklın kurallara uygun olarak işlemesi gerektiğini ortaya koymaktadır.

Ne mutlu, aklını erdemli bir insan ve hakikatli bir kul olma yolunda Cenâb-ı Hakkın rızasını kazanmaya vesile kılanlara! Dünyayı ahiretin tarlası olarak görüp ebedi hayat için bugünden hazırlık yapanlara!

 

  1. Ra’d, 13/19.
  2. Tirmizî, Sıfatü’l-kıyame, 25.

 


 

La réflexion en tant qu’adoration

 

Chers musulmans !

Allah le Tout-Puissant, l’unique Maître des cieux et de la terre, a créé l’homme dans la forme la plus parfaite et lui a accordé de nombreux bienfaits matériels et spirituels. L’intelligence est l’une des plus importantes bénédictions accordées à l’humain. La raison est une vertu supérieure qui nous permet de distinguer le vrai du faux et le bien du mal. Pour cette raison, le Coran a pour seul interlocuteur l’être humain doué d’intelligence.

Notre Seigneur le Très-Haut proclame ainsi : « Celui qui sait que ce qui t’a été révélé de la part de ton Signeur est la Vérité, est-il semblable à l’aveugle ? Seuls ceux qui sont doués d’intelligence y réfléchissent. »[1]

Chers croyants !

Le processus du bon fonctionnement de la raison est la réflexion. La réflexion, c’est penser à partir de notre instruction pour comprendre la vérité et agir convenablement.

En méditant, nous nous rendons compte du but de notre création, de l’importance d’adorer Allah, de la valeur du temps et des bonnes actions. De ce fait, nous comprenons la valeur de la sagesse dans la création des cieux et de la terre, des montagnes et des mers, de la lune et du soleil, et de nombreuses autres beautés.

Dans un hadith, notre noble Prophète dit : « L’intelligent est celui qui se rend des comptes à lui-même et œuvre pour l’au-delà. Et l’inconscient est celui qui se laisse aller à ses passions et garde de grands espoirs en Allah. »[2] Ce hadith révèle que la raison doit fonctionner conformément aux règles de purification et d’éducation de l’âme.

Heureux sont ceux qui utilisent leur raison sur le chemin d’Allah pour devenir des personnes vertueuses, tel un moyen d’obtenir la satisfaction d’Allah ! Et heureux sont ceux qui considèrent le monde d’ici-bas comme une terre cultivable de l’au-delà et se préparent à la vie éternelle dès aujourd’hui !

[1] Ar-Ra’d, 13/19.

[2] Tirmidhi, Sifat al-qiyama, 25.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz